Çocuk Gelişimi, Psikoloji

Kitap Sevgisi ve Hayaller

Kitap Okuma Alışkanlığı Nedir?

Alışkanlık sözcüğü kaba bir tanımla her hangi bir eylemin yaşam süresince düzenli bir biçimde yinelenmesidir. Ancak söz konusu okuma alışkanlığı olduğunda bu tanımın genişletilmesi, geliştirilmesi gerekmektedir. Öyle ki okuma eylemi insanın birey olabilmesini ve düşünebilmeyi, üretebilmeyi önceleyen bir bireyselleşme sürecinin ardından, içinde yaşadığı topluma etki edebilme, onu değiştirebilme dönüştürebilme yeteneklerini doğrudan etkilemesi noktasında bir alışkanlık olmanın ötesinde yaşamsal bir gereksinim olarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle küçük yaşlarda kazanılan ve kazandırılması gereken bu alışkanlık, haz duymaya, zihnimizi süslemeye ve yetkimizi arttırmaya yarar. Haz duymak konusundaki faydası, insan bir köşeye çekilip tek başına kaldığı zaman kendini gösterir. Zihnimizi süslemesinin, konuşurken; yetkimizi arttırmasının ise bir iş hakkında hüküm verirken faydası dokunur. Tecrübeyle yetişmiş kimseler bazı işler yapar, onlar hakkında birer karar verebilirler ve tüm bu zihinsel süreçlerin gelişmesi için çocukluktan itibaren kitap okunması çok önemli bir faktördür..

Çocuk, bu yaşantı biçimiyle, yaşadıklarının farkında olan, gerek kendisiyle gerekse çevresindekilerle sağlıklı ilişkiler kurabilen bir bireye dönüşecektir… 

Kitap Alışkanlığının Kazandırılması için Öneriler 

  • Bilişim teknolojilerinin ve iletişim ortamı kuşatması mazeretini ileri sürme kolaycılığına kapılmadan, okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretim öğrencilerinin gelişim düzeylerine göre hazırlanmış, öğrencinin yazı kültürüyle beslenmesi olanağı veren okuma programı hazırlanmalıdır. Örgün eğitimde okuma programı modeli her dönemin ( okul öncesi, ilköğretim birinci ve ikinci kademe, orta öğretim ) gelişme evrelerini kapsamalıdır. Okuma programı’nın bireylerin okuma becerileriyle birlikte diğer temel dil becerilerini destekleyici; bireye okumanın önemini, söz varlığını zenginleştirici ve okuduğunu kavratıcı; okuduklarını değerlendirebilme ve yorumlayabilme becerisi, okudukları ile geniş bir duygu, düşünce dünyası ve düş becerisi kazandırıcı; bireyin yaşamının belirli bir evresinde başlayan ve biten bir etkinlik değil, okul öncesinden başlayarak her yaş ve seviyede devam eden, bireylerin bütün yaşamları boyunca düşüncelerini, davranışlarını ve kişiliklerini oluşturmaya yönelik bir amacı ve işlevi olmalıdır.
  • Çocuk gelişimine dayalı bir kademelendirme, öğrencinin öğretmen ve velinin birlikte sürece dahil edilmesi;temel ilkeleri ortaya koyan bir yönetmelikçerçevesinde edebiyatın her türü yanında her ders için okuma kitapları önerilmesi, programların farklı okuma yöntemlerini içermesi, kütüphane ilişkisine özel önem verilmesi, yazar, sanatçı ve gönüllülerin okullarda okuma etkinlikleri düzenleme olanağı bulması; eğitim ve öğretimde ders programlarında değişiklik yapılması nedeniyle okuma programlarının güncellenmesi; kitap incelemeleri konusunda, okuma kültürüyle ilgili uzman ve gönüllü kuruluşlarının katkısına açık ortamın sağlanması, eğitimbilim alanlarıyla etkin işbirliği, kitabı  öğretmenin belirlediği yaklaşımların uygulanması gerekmektedir.
  • Çocuklara okumanın önemini fark ettiren ortamlar yaratmalı, ısrarla doğru, bilimsel müdahalelerde bulunmalıyız. Bunun için kütüphanelerdeki kitap sayısı arttırılmalı, kütüphaneler çocukları özendiren fiziksel şartlara kavuşturulmalıdır. Okullardaki kütüphanelerin aktif kullanılabilmesi için “kadrolu görevli” bulundurulmalıdır. Kütüphane raflarını genellikle gazetelerin kupon karşılığı verdiği ansiklopediler doldurmaktadır. Kütüphanelerdeki kitaplar, öğrencilere, gençliğe hitap etmekten yoksundur. Öğrencilerin çoğu günümüz yazarlarını tanıma olanaklarından uzaktır.
  • Çocuk ve gençlik edebiyatının gelişmesi, nitelikli okuma kültürünün oluşması ve yaygınlaşması için, çocuk ve gençlere yönelik edebiyat dergilerinin yayımlanması desteklenmelidir. Değişik yaşlarda çocuk ve gençlere seslenen nitelikli yapıtların çıkmasına katkı sağlamak amacıyla, resim, müzik, karikatür ve masal, öykü, roman, şiir, oyun vb edebiyat yarışmalarının yapılacağı etkinlikler gelenekselleştirilmelidir.

Kitapların Faydaları ve Hayal Dünyası 

Kitaplar, çocukların düşünerek, düşleyerek, birikimlerini kullanarak; özgürce sorma, öğrenme, tanıma ve bilme gereksinmesini yanıtlayan en etkili araçlar, sanatçı duyarlığı ile hazırlanmış edebiyat yapıtlarıdır. 

Çocukların, 1 yaşından başlayarak sanatsal nitelikli görsel ve dilsel uyaranlarla buluşturulması gerekir. Okulöncesi dönemde, çocuğun görsel ve dilsel uyaranlarla iletişimi başlatan en etkili araçlar, sanatçı duyarlığı ile hazırlanmış resimli çocuk edebiyatı yapıtlarıdır. Bu yapıtlar, kavramsal gelişimlerini destekleyen; gözlemleme, karşılaştırma, sınıflandırma, uygulama gibi bilişsel becerilerini geliştiren; gülme, oynama, eğlenme, düş kurma gibi temel gereksinmelerini karşılayan özellikleriyle, çocukların “kağıda basılmış” oyuncaklarıdır. Bu oyuncaklar, görsel ve dilsel metinleriyle, çocukları estetik öğrenme sürecinin öznesi kılarak yaşama hazırlar; onlara insana, doğaya, hayvana yönelik duyarlık edindirir. Çocuklara, anlama ve anlatma becerilerini geliştirebileceği, Türkçenin yaratıcı anlatım olanaklarıyla kurgulanmış bir dil ve yaşam alanı yaratır. Sözcüklerin, çizginin ve rengin oluşturduğu anlam evreninde, çocuklar, sanatçılar tarafından sunulan iletilerin kılavuzluğunda,

toplumsal değerler edinir; çeşitli kişilik özelliklerini tanıma olanağı bulur ve belli konularla ilgili düşüncelerini açıklarlar. Olaylar arasında neden sonuç ilişkileri kurarlar. Belli kavramları kullanmayı öğrenirler. Gözlem yapma ve problem çözme yeteneklerini geliştirir. Tüm bu bahsedilenler de onların zihinsel ve duygusal gelişimini desteklerken, imajinasyon dediğimiz hayalinde canlandırma işlevinin de ilermesini sağlar. Yapılan okuma faaliyetlerinin yanında, kelime oyunları, çeşitli öyküler, tekerlemeler, şiirler, bilmeceler, parmak oyunları, hikâye kitabının okunuşunu izleme, kitabı sağdan sola çevirme gibi etkinlikler, görsel okumanın gelişmesi, renkleri ayırt edebilme, görsel-işitsel hafızanın gelişmesi, el-göz koordinasyonu gibi okuma öncesinde gerekli olan becerilerin gelişmesinde önemli rol oynar. Bu nedenle özellikle okullarımızda uygulanan, Türkçe dil etkinlikleri çocuğun kendi kendini tanımasına, iç dünyasını keşfetmesine yardımcı olur. Kendisinin farkına varan çocuk da kolaylıkla kendisini ifade edebilme, günlük sevinçlerini, üzüntülerini başkalarıyla paylaşma özelliği kazanabilir. Ayrıca çocuk, çevresinde gördüğü olumlu ilişkiler yoluyla kendisine güven duymayı öğrenecektir. Bu da onun duygusal yaşamının sağlıklı gelişmesine katkıda bulunacaktır.

Okullarda uygulanan Türkçe dil etkinlikleri ile çocuklara, çevreyi ve diğer insanların tutum ve davranışlarını algılamaları için gerekli yönlendirme yapılır. Böylece çocuk çevresindeki nesnelerin benzerlik ve farklılıklarını (renk, şekil, hacim vb. özelliklerini), birbirlerinin aynı, farklı olan özellikleri eşleştirme, şekil-zemin İlişkisini, uzaydaki konumlarını ayırt etmeyi ve onları zihinde saklanması gibi işlevleri yerine getirir. Ayrıca çocukların çevrelerindeki nesnelere ait sesleri de algılamaları sağlanır. Türkçe dil etkinlikleri çocuğun dikkatinin gelişimini sağlar. Çocukların dikkatini belirli bir nesneye, etkinliğe veya davranışa yoğunlaştırması ile öğrenme arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Çocukların dikkat süreleri de yaş ile birlikte gelişim gösterir. Çocuk Türkçe dil etkinliğinde aktif olarak dinleme veya katılma becerisi geliştirir. Bu da onun dikkat süresinin gelişimi için önemlidir. Türkçe dil etkinliklerinde yer alan kitaptan hikâye anlatımı, kitaba bakma, öyküyü, kahramanları mekânı vb. algılama, kendi ifadeleri ile yeniden yorumlama imkânı sağlar. Böylece küçük yaşlarda kitapla tanışan çocukta okuma alışkanlığı gelişir. Okuma alışkanlığı kazanan çocuk ise gözlemci, araştırıcı, eleştirici yaratıcı özelliklere sahip olur.

Çocuklar için, yetişkinlerce seçilen sayışmaca, tekerleme, bilmece gibi dilsel gereçler; masal, öykü, şiir, roman gibi yazınsal metinler “çocuğa göre” olmalı; başka bir söyleyişle, ilgi ve gereksinmelerine uygun olarak çocukların dilsel ve görsel algılarını uyarabilmelidir. Bilinmelidir ki her metin (kitap) çocuğa göre değildir. Çocuğun dilsel, bilişsel, kişilik ve toplumsal gelişimine uygun olmayan; onun ilgi ve gereksinmelerine seslenmeyen dilsel ve görsel metinler, yaşamın ilk yıllarında çocukla kitap arasında engeller oluşturmaya başlar. Çocuğun, metinlerle iletişim kurma isteğini köreltir.

Kaynak : 

ÇOCUK VE OKUMA KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU (24-25 Mayıs 2008)  Bildirim Özetleri, Eğitim Sen Yayınları Aralık 2009,Eğitim Sen Yayınları Aralık 

Çocuk Vakfı, Çocuk Akademisi, Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Araştırmaları Merkezi,Ocak,2009(http://www.cocukvakfi.org.tr/resource/pdf/Raporlar/16100_TEMEL_ESER_RAPORU.pdf)

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN

GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ TÜRKÇE DİL ETKİNLİKLERİ,ANKARA, 2007

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.